SUNUŞ

Pandemi nedeniyle kapalı spor salonlarının faaliyetleri durdurulunca, geniş ve açık alanda yapılan tenis sporuna ilgi çok arttı. Bu nedenle de Türkiye’nin (belki Dünya’nın da diyebiliriz) her yerinde yeni tenis kortları, tenis kulüpleri yapılıyor. Bu kulüplerin bazısı küçük, 1-2 kortluk tesisler, bazıları da birkaç adet stadyum kort ve 20 kadar maç kortu yanında sosyal tesisleri ve benzeri binaları da içeren çok büyük yatırımlar.

Ben de, spor sahaları aydınlatma işim dolayısıyla bu projelerin içindeyim. Maalesef, en küçük projeden en büyük projeye kadar tüm projelerde pek çok aksaklık oluyor, pek çok yanlış yapılıyor, zaman ve para kaybı oluyor. Bu olumsuzlukların temel nedenlerinden biri de, projelerde uzman kişilerin yer almaması, dolayısıyla bilgi eksikliği. Halbuki, spor tesisleri inşaatı, son derece detaylı bir uzmanlık konusu ve yeterince bilinmiyor.

Türkiye’de tenis kortu inşaatı işiyle mesleki olarak uğraşanların çok çok azı eline tenis raketi alan ve tenis sporunu sürekli yaşayan kişiler.

Pek tabii ki, bir mimarın hem mimar hem de tenisçi olmasını bekleyemeyiz, bu gerçekçi bir beklenti olmaz. Ama, yurt dışında olduğu gibi, inşaat şirketlerinin yada yatırımcıların yeri geldiğinde konunun uzmanı kişilerden danışmanlık hizmeti alması (ve bunun da bedelini ödemesi !) gerekir.

Bir de işi mesleği kort yapımı olmadığı halde, asıl işi tenis öğretmek yada kulüpte idari görevler olan ama yan gelir amacıyla kort yapımı işleriyle ilgilenen kişiler var. Onların da teknik bilgileri -beş parmağın beşi bir olmaz pek tabii ama- genel olarak yetersiz.

Sonuç olarak ülkemizde maalesef çok büyük yatırımlar bile uzman kişilerin görüşleri alınmadan yarım yamalak bilgilerle projelendiriliyor ve ortaya hem -yanlış işi yeniden yapmanın maliyeti yüzünden- çok daha yüksek maliyetli hem de bozup yeniden yapılan işlerin derme çatmalığı yüzünden iyi denilemeyecek işler çıkıyor.

Ben bu yazımda -az bilinen doğrular serisinden- tenis kortu yerleşiminde güneş faktörü konusunu ele alacağım. Yeni bir tenis kortu planlanıp projelendirilirken, “kortun yönü” nasıl seçilmelidir? Bu kadar basit gibi görünen bir konunun bile aslında ne kadar detaylı bilgi gerektirdiği, doğru cevabın ancak konunun uzmanlarının bir araya gelmesi ve probleme hep beraber çözüm aramaları halinde bulunabileceğini görünce şaşıracağınızdan ve bu işlerin gerçekten uzmanlık konusu olduğunu daha iyi anlayacağınızdan eminim.

ÖZET

Tenis kortu inşaatının her aşamasında o kortun hangi amaçla, kimler tarafından ve hangi koşullarda kullanılacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Tenis kortu yerleşimi ve yönlendirilmesi kararına etki eden temel faktörlerin başında pek tabii ki güneş gelmektedir. Ancak arka planda parlak yüzeyli binaların bulunması, otoyol, hareketli cisimler olması halinde, bu gibi etkenlerin de dikkate alınması gerekir. Bu nedenlerle, kort yerleşimi ve yönlendirilmesi kararı verilirken “kuzey – güney” gibi peşin hükümle hareket etmek yanlış olur.

Oyuncular servis atarken, yüksek topları karşılarken ve yer vuruşları yaparken güneşin kamaşma etkisinden en az etkilenmeli, ayrıca kort yüzeyinde de yanıltıcı, rahatsız edici gölgeler oluşmamalıdır. Bu koşulların hepsini en üst düzeyde sağlamak çoğu kez olanaksız olacağından, öncelikler göz önünde bulundurularak en uygun çözüme karar verilmelidir. Bu noktada da, işi mesleği tenis olan, tenisi yaşayan, kortları kullanan kullandıran uzmanların değerli ve belirleyici görüşlerini almak gerekir.

Teorik olarak en uygun kort yönlendirmesinin, kortun uzun ekseninin güneşin yönüne (azimuth) dik, yani güneş doğudaysa kortun uzun ekseninin kuzey-güney doğrultusunda, olması gerektiği söylenir. Ancak güneş gün boyu hem doğudan batıya, hem de aynı anda kuzey-güney doğrultusunda sürekli hareket ettiğinden, bu teorik bilgiyi pratikte uygulamak için kortun daha çok hangi mevsimde ve hangi saatlerde kullanılacağı göz önünde bulundurularak en uygun tercih yapılmalıdır. Hatta o kortta çok önemli bir turnuva oynanıyorsa, turnuva final maçının oynanacağı maç gün ve saatine ait koşullara göre yönlendirme yapıldığı dahi bilinmektedir. Diğer yandan güneşin kamaşma etkisini azaltan duvar yapılması, ağaçladırma gibi ek önlemler de düşünülmelidir.

TENİS KORTU YERLEŞİMİNDE GÜNEŞ FAKTÖRÜ

Yeni bir tenis kortu planlanıp projelendirilirken, “kortun yönü” nasıl seçilmelidir?

Kuzey – güney efsanesi

Bu konuya az çok kafa yormuş herkes hemen “kuzey – güney doğrultusunda” diye cevap verecektir. Acaba bu inanış ne kadar doğru? Gelin bu konuyu bilimsel ve pratik açıdan ele alalım.

Ben bu soruya açıkça cevap vermeyeceğim. Zaten bu sorunun tek bir cevabı da yok. Ben, bu konuda doğru karar verebilmek için gerekli bilgileri ortaya koyacağım. Ancak şundan eminim ki, bu yazıyı okuduktan sonra herkes “tenis kortunun yönü nasıl olmalıdır” sorusuna “kuzey – güney doğrultusunda ” diye zıplamadan önce bir düşünecek !

Güneş doğudan doğar, batıdan batar efsanesi

O kadar basit değil.
Öncelikle güneşin nereden doğup nereden battığı, gün içinde nasıl bir yol izlediği, bulunduğumuz konuma (enleme) ve iklime (tarihe) göre değişiyor.

Kuzey yarı-kürede ve ülkemizde de güneş yaz aylarında kuzeydoğu’dan doğar, öğle saatlerinde yüksek olmakla birlikte güneye yönelir ve akşam kuzeybatıdan batar. Kışın ise bu kez güneydoğu’dan doğar, güneybatıdan batar ve gün boyu alçakta kalır.

Yukarıdaki resimde Antalya ilinde yıl boyu güneşin nasıl bir yol izlediğini gösteren “stereographic” görülüyor. Bu grafikte turuncu renkli çizgilerden 21 Haziran ve 21 Aralık günlerinde güneşin gün boyu nasıl bir yol izlediğini görmekteyiz. 21 Haziran günü güneşin 60 derece kuzeydoğu’dan doğduğunu, öğle saatlerinde tam tepemizde değil yaklaşık 76 derece yüksekte hafif güney yönünde olduğunu ve akşam bu kez 60 derece kuzey batıdan battığını görüyoruz. Yani güneş gün boyu doğudan batıya doğru ilerlerken, bir yandan da kuzey – güney – kuzey yönünde de hareket etmekte.

21 Aralık günü ise güneş kuzey-güney yönünde neredeyse hiç hareket etmiyor. 120 derece güneydoğu’dan doğup, yay şeklinde bir hareketle öğle saatlerinde 30 derece yükselip akşam da 120 derece güneybatı yönünden batıyor.

Aynı grafik üzerindeki kırmızı çizgi ise 21 Mart ve 21 Eylül günlerine ait. Bu günlerde güneş tam doğudan doğup tam batıdan batmakta, öğle saatlerinde yaklaşık 50 derece kadar yükselmekte.

Kapak resminde, bu yazıyı yazdığım saatlerde ( 13 Şubat 2021 saat 15 ) Antalya ilindeki bir kortta servis atan bir oyuncunun güneşi neresine alacağını görmekteyiz. Resimde, güney yönünde servis atan oyuncunun topu havaya attığı anda güneşle göz göze geleceğini anlamak zor değil.

Bu grafiklerde kullandığımız saatin UTC +2 olduğunu, azimuth açılarının coğrafi kuzey yönüne göre verildiğini yani pusulayla ölçme yaptığımızda magnetik sapma faktörünün pusulada okunan değerden çıkartılması gerektiğini belirtelim.

Bütün bu bilgiler iyi de, peki kortun yönüne nasıl karar vereceğiz? Bu noktada artık daha fazla ilerleyebilmek için “kamaşma” denilen doğa olayını anlamamız gerekiyor.

Kamaşma ( Glare )

İnsan gözünün yapısı, nasıl gördüğümüz, yaşlandıkça görme yeteneklerimizin nasıl değiştiği, bunun sonucunda hem doğal hem de yapay aydınlatmada nelere dikkat edilmesi gerektiği ve benzeri konularda çok fazla bilgilendirme yapmayı planlıyorum. Burada, hepimizin bildiği bir ilkokul bilgisini tekrarlamakla yetinelim: Güneşten yada projektör gibi yapay ışık kaynaklarından ortama yayılan ışık, tenis topu gibi objelere çarptığında, ışığın bir bölümü obje tarafından yutulur ( absorption ), bir bölümü tekrar ortama yansıyarak (reflection) geri yayılır. Biz bu yansıyan ışığın gözümüzde oluşturduğu görüntüyü “top” olarak algılıyoruz.

Ancak güneş yada projektör gibi ışık kaynaklarından ortama yayılan ışınların bir bölümü doğrudan gözümüze de gelebilir. Doğrudan gelen ışınlar, yansıyarak gelen görüntüden daha kuvvetli olacağından, görüşümüzü etkilerler.

Aydınlatmada kamaşma ( glare ) konusundaki araştırmalara daha çok yol aydınlatması ( sürüş güvenliği ), havacılık ( pilotlarla ilgili ) ve savunma sanayii araştırmalarında rastlıyoruz. Zaten bu çalışmada da bu gibi kaynaklardan yararlandık.

2 tür kamaşma’dan söz edeceğiz:

  1. Görmeyi engelleyen kamaşma ( disability glare )
  2. Rahatsızlık veren kamaşma (discomfort glare )

Görmeyi engelleyen kamaşmada topun nerede olduğu, hızını, hareket yönünü algılayamayız. Rahatsızlık veren kamaşmada ise topu görürüz ancak gözümüze direk gelen ışık bizi rahatsız eder.

Tenis sporunda bizi görüşü engelleyen kamaşma (disability glare) ilgilendiriyor. Rahatsızlık veren (discomfort) kamaşma daha çok ofis, ev gibi iç mekanlarda aynı ortamda çok uzun zamanlar kalındığında yaşantımızı olumsuz etkilediği için dikkate alınacak bir etken. Birkaç saat süren bir tenis maçının sadece bir bölümünde etkili olacak bir “discomfort” kamaşma oyuncuyu ancak psikolojik olarak etkiler, şapka – siperlik kullanılarak kısmen etkisi azaltılabilir, ayrıca rüzgâr vb. diğer dış etkenlerin yanında ihmal edilebilir. Ancak görüşü etkileyen (disability) kamaşma koşulları azaltılmalı, yapılabiliyorsa yok edilmelidir.

Şüphesiz kamaşmanın görüş üzerindeki etkisi ışık kaynağının gücüne, o andaki hava koşullarına ( bulut vb. ), kişinin yaşına ve fizyolojik özelliklerine göre değişir. Ancak sadece spor tesislerini planlarken değil, otoyollardaki işaret tabelalarının konumlarını, yolların yönünü belirlerken, havacılık ve savunma sanayiindeki pek çok uygulamada da karar verme noktasında ortalama koşullara uyan bazı yaklaşımlar yaparak yaklaşık kriterler belirlenmiştir.

Yukarıdaki grafikte de gösterildiği üzere; gözün bakış yönüyle güneşin konumu arasındaki açı 25 ~ 30 dereceden küçük olduğunda görüşü engelleyen kamaşma olacağı kabul edilmektedir. Bu konuda Avrupa araştırmaları 25 derece, Amerika araştırmaları 30 derece, otoyol güvenliği otoriteleri ise 20 derece sınırını kabul etmektedir. Şüphesiz bu araştırmaların hiçbirisi tenis ile ilgili araştırmalar değil ve her biri de farklı konularda araştırmalar ancak şunu anlıyoruz ki bakış yönümüz ile güneş arasındaki açı 0 ~30 derece olduğunda görme riski bulunmakta.

Yapılan araştırmalarda üzerinde mutabık kalınan bir diğer ölçü ise, bakış yönümüzle güneş yada ışık kaynağın arasındaki açı 45 dereceden daha büyük olduğunda artık rahatsızlık verecek kadar dahi bir kamaşma etkisinin olmayacağıdır. Görüş ve kamaşma ile ilgili grafiğimize tekrar bakarsak, zaten 45 dereceyle gelen ışınların, gözün ışığı algılayan retina tabakasının sonlarına doğru geldiği, bu ışığı da kaş kirpik vb. engelleyebileceği zaten anlaşılıyor.

İşte bütün bu bilgileri, koşulları ve öncelikleri bir arada değerlendirerek kortun yönüne hep beraber karar vermek gerekir. Öncelik yaz sabahları ve kış akşamlarıysa kort batıya, öncelik yaz akşamları ve kış sabahları ise kotun yönü doğuya çevrilebilir. Kortun yönünün kaç derece döndürüleceği yine sabah ve akşam kortun hangi saatlerde kullanılacağına göre değişir.

Kort daha çok gündüz kullanılacaksa yada zaten güneşin çok alçak olduğu saatlerde civarda kamaşmayı azaltan yapılar varsa ( yada yapılacaksa ) kortun uzun eksenini kuzey – güney doğrultusunda yapmak doğru olacaktır.

Güneşi nereden alacaklarına tenis kaptanları ve kulüp yöneticileri karar vermeli, mimarlar da bu kararı uygulamalıdır.

SONUÇ

Ülkemizde güneş yaz aylarında kuzeydoğu – kuzeybatı ‘dan, ilkbahar ve sonbaharda doğu – batı’dan, kışın ise güneydoğu – güneybatı’dan doğup batmaktadır. Güneş en uzun günde bile tam tepemizde olmayıp en fazla 76 derece yükselmekte, ilkbahar ve sonbaharda yaklaşık 50 derece, kışın ise en fazla 30 derece yükselmektedir. Karayolları güvenliği, havacılık ve savunma sanayii araştırmalarında, bakış yönüyle güneşin doğrultusu arasındaki açının 25~30 dereceden küçük olması halinde oluşan kamaşmanın görmeyi engelleyeceği kabul edilmektedir. Bu nedenlerle, yeni bir tenis kortu inşaatı planlanırken ilgili tenis kaptanları, kulüp yöneticileri ve mimarlar hep beraber kortun kullanımındaki öncelikleri de ve civardaki güneşi engelleyen yada yansıtan diğer yapıları da göz önünde bulundurarak en uygun yerleşime karar vermeli, gerekiyorsa ağaçlandırma, duvar yada benzeri başka engellerle kamaşma etkisi azaltılmalıdır.

Bir sonraki yazımızda gölgelerden söz edeceğiz.

Hazırlayan: Murat Toloğlu, Elektrik Elektronik Y. Müh, Senyör Tenis Oyuncusu, sporled@5g.com.tr

Leave a comment

All Rights Reserved.